Galatasaray Spor Kulübünün Ağustos Ayı Olağan Divan Kurulu Toplantısı yapıldı
Galatasaray Divan Kurulu Ağustos Ayı Olağan Toplantısı, COVID-19 pandemisi tedbirleri kapsamında online gerçekleştirildi.
Toplantının başlangıcında Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, şehitlerimiz, kurucu Ali Sami Yen ve kısa süre önce hayatını kaybeden üyeler Engin Kenber, İsmail Ergun Erman, Yaşar Önol, Mustafa Özgön, Ömer Anamur, İbrahim Ethem Bingül ve daha önce hayatını kaybetmiş olan üyeler anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Toplantıya Divan Kurulu Başkanı Eşref Hamamcıoğlu’nun açılış konuşması ile devam edilirken, İkinci Başkanı Abdurrahim Albayrak ve Başkan Yardımcısı Yusuf Günay, yönetim kurulu adına söz aldılar. Divan kurulu üyelerinden sırasıyla Serdar Eder, Eşref Alaçayır, Taner Aşkın, Gürkan Eliçin, Doğan Konuk , Cemil Dönmez, Hasan Akça, Emir Kıvırcık, Deniz Gün Enön, Ömer Tümay söz alarak gündeme dair görüşlerini dile getirdiler.
İkinci Başkanı Abdurrahim Albayrak, Divan Kurulu Toplatısı’na bağlanarak şu ifadeleri kullandı:
“Sevgili başkanım, divan kurulu üyeleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Futbol şubesi ile ilgili biraz önce ifade ettiğiniz gibi, geçen sene altıncılıkla kapattık. Hiçbirimizin, hiçbir Galatasaraylının beklediği sıralama değildi muhakkak. Herkes gibi biz de çok üzüldük; ama takdir edersiniz ki Galatasaray tam yol almışken, 7 galibiyet üst üste almışken, koronavirüsün bütün dünyayı sardığı dönemde önce ben, sonra sevgili hocamız, Kaan Kançal, Yusuf Günay hastanelerde kaldık. Şahsen ben 28 gün kaldım. Liglere ara verildi, liglere verilen ara en çok da bizi etkiledi. Özellikle virüsten sonra, Çaykur Rizespor maçında başta sevgili kalecimiz Muslera ve Andone’nin sakatlanmaları hakikaten bizi derinden üzdü ve gidişatımızda ciddi bir hasar meydana getirdi.”
“Tabii ki geçen sene bizim başımıza gelenler, Galatasaray’ın başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi. Her şey üst üste geldi. Beklenmedik ve hiç kimsenin düşünmediği sakatlıklar, cezalar ve haksızlıklara maruz kaldık. Geçen sene, 60 milyon dollar olan Galatasaray Futbol Takımı’nın giderini büyük çabalarla 40-42 milyon dollar’ya kadar düşürmeyi hedefliyoruz.”
“Biz altı transfer dönemi geçirdik. Bunların hepsini artı ile kapattık. Baştan beri programı dinliyorum. Herkes bizi acımasızca eleştiriyor. Allah aşkına bazı divan üyeleri de çıksın, ellerini vicdanlarına koyup iyi şeyler yaptığımızı da söylesinler. Hatasız kul olmaz, muhakkak hatalarımız vardır. Bunlardan ders alıyoruz ve almaya devam ediyoruz. İnanın ki çok uzun yıllar yönetimlerde oldum. Gerçekten bu yönetim, biraz önce arkadaşlarımızın da bahsettiği gibi yarım saat gelip statta durmuyor. Taner Aşkın Bey, böyle bir suçlamada bulundu. Kimse yarım saat, bir saat gelmiyor. Biz, muntazam şekilde gündüz 1’de gelip akşam 7’ye kadar kulüpte kalıyoruz. Başkanımız çok ciddi hastalığa yakalandıktan sonra toplanarak demesinler ki Galatasaray Başkanı hasta oldu, kimse kulübe gitmiyor demesinler diye biz bunu uzun saatlere çıkardık. Galatasaray’a hizmet etmek bize nasip olmuştur. Sizler bize oy vererek oraya layık gördünüz ve yönetime girdik. Onun için Galatasaray’ı sevenleri sevindirmek için, sevmeyenleri sevindirmemek için büyük bir saatimizi, mesaimizi Türk Telekom’da Galatasaray’a ayırıyoruz, ayırmaya da devam edeceğiz. Bunun böyle bilinmesini istiyorum.”
“Geçen sene altıncı olduk. Hiçbirimizin beklemediğini, tasvip etmediğini; ama futbolda da bunların olduğunu hepimiz biliyoruz. Eşref başkanım da sözlerinin başında bunları ifade etti. Ben inanıyorum ki geçen seneden dersler çıkardık. İşimize daha iyi, daha ciddi bakmaya başladık, daha ciddi transferlerle harcamalarımızı ciddi şekilde kontrol altına almak için canla başla uğraşıyoruz. Bu seneyi de karla kapatmayı hedefliyoruz. Bizde bu Galatasaray aşkı ve sevgisi olduğu sürece, Galatasaray’ın bir kuruşunu bile sokağa atmayı Allah bize nasip etmesin. Bizim morale ihtiyacımız vardır. Herkes bir oldu, diğer kulüpler birbirine yaklaştılar… Rica ediyorum bize biraz moral verin. Bizler de bizden sonra gelen insanlara bu desteği vereceğiz. Hangi yönetim olursa olsun ben Galatasaray’ın iyiliği için çalışacağım. Her çıkan bize vurmasın. Her zamankinden daha çok birlik ve beraberliğe ihtiyaç var. Geçen sene dönen dolapları gördünüz. Galatasaray’ı aşağıya çekmek için, durdurmak için ne yollara başvurulduğuna hepimiz şahit olduk. Geçen sene yine de o galibiyetler devam edecekti. Sivas’ta başlayan Rize’de devam eden hakem hataları ve COVID’in de gelmesiyle geçen sene zor bir sezon geçirdik. Şampiyonluğa çok ihtiyacımız vardı. Şampiyonluğa teknik heyet, futbolcu, Galatasaray camiası inanmıştı. Maalesef şanssız dönem geçirdik. İnanıyorum ki bu sene Galatasaray için güzel şeyler olacak. Yeter ki bir olalım, birlik olalım. “
Başkan Yardımcısı Yusuf Günay, gayrimenkul alıp satma konusunda yönetim kurulunun yetkisi olmadığı yönünde görüş beyan edilmesi üzerine şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Başkan, saygıdeğer divan kurulu üyeleri. Sözlerimin başlarken sizleri saygıyla selamlıyorum. Taner Aşkın Bey’in konuşması üzerine yetki konusu noktasında bir cevap vermek istiyorum. Yönetim olarak bizim gayrimenkul satın almamızda yetkimiz var. Nitekim tapu dairesine gittiğinizde öncelikle yetkinizin olup olmadığını beyan etmek durumundasınız. Yetkiniz varsa tapuyu kaydettirebiliyorsunuz. Nitekim de böyle oldu. Bu konuda herhangi bir tereddüde gerek yok. Yönetim Kurulu’nun gayrimenkul satın alması konusunda yetkisi vardır.”
Disiplin Kurulu hakkında medyaya yansıyan olayla ilgili, yönetim kurulu olarak gerçeğin ortaya çıkması konusundaki düşüncesini ortaya koyan Başkan Yardımcısı Yusuf Günay şöyle konuştu:
“Diğer noktada da Taner Bey’e disiplin kurulu hakkında söylediği sözler için çok teşekkür ediyorum. Yönetim Kurulu olarak gerçeğin ve doğrunun ortaya çıkması dışında herhangi bir amacımız veya beklentimiz yoktur. Galatasaray hepimizin orta menfaati, ortak değeri. Galatasaray’dan üstün herhangi bir şey yok bizim açımızdan. Varsa herhangi bir gayrimeşru, hukuka aykırı bir uygulama, bunu yapanların üstü örtbas edilmesin, gerçek ortaya çıksın. Bizim ne kimse düşmanımız ne de örbast etmek istediğimiz bir durum söz konusu değildir. Burada hep birlikte biz camia olarak disiplin kurulumuzun baskıdan uzak çalışmasını sağlamamız gerekmektedir. Bu konuları fazla tartışmak istediğimiz sonuca ulaşmamızı sağlamayabilir. Konu kısmen yargıya intikal etmiş durumda.”
“Hiçbir önyargımız olmadan, gerçeğin ortaya çıkmasından başka gayemiz yoktur. Bunları konuşurken yine denetim kurulunun ibrasızlığından bahsedildi. Bunu daha önce defalarca konuşmuştuk. Şu an hem denetim kurulunun hem de yönetim kurulunun çalışmasına hukuki zemin teşkil eden tedbir kararları yürürlüktedir. Burada yine hiç kafaları karıştırmaya gerek yok. Galatasaray Spor Kulübü’nün yönetim kurulu ve diğer organları hukuki bazda çalışmalarına devam etmektedir. Bunu gerekli hassasiyeti göstererek tartışırsak, çok faydalı olur. Hiç olmazsa Galatasaray’da bundan sonra bu tip, hiçbirimizin duymak istemediği olaylar yaşanmaz. Tüm temennimiz bu. Biz disiplin kuruluna güveniyoruz. Bu konuda objektif, etki ve baskı altında kalmadan doğru kararı vereceğine eminim. Saygılarımı sunuyorum.”
Divan Kurulu Üyesi Hasan Akça’nın kendisine yönelttiği tabirler üzerine tekrar söz alan Başkan Yardımcısı Yusuf Günay, “Az önce Hasan Akça bir konuşma yaptı. Mağazacılık ile ilgili sordukları sorulara Kaan Kançal cevap verecek mutlaka. Bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. Konuşma süresi içerisinde kendince benimle alay eder tarzda, ‘Yusuf mu neydi’, başkan yardımcısı mıydı, yönetimde miydi’ demelerini sizin takdirlerinize sunuyorum. Hayatım boyunca gerek kamu görevim süresince, gerekse genel kurul tarafından yönetim kuruluna seçildiğim bu dönem içerisinde Galatasaray’a hizmet etmekten şeref duymuş bir insanım. Bu şekilde hakarete dayalı bir üslubu asla kabul etmiyorum ve kınıyorum kendilerini. Saygılarımla” diyerek sözlerini noktaladı.
Galatasaray Divan Kurulu Başkanı Eşref Hamamcıoğlu, açılış konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Galatasaray’da saygı, sevgi ve örf ile adetler bir sürü yazılı olmayan kuralın temelinde yatmaktadır. Biz Galatasaraylılar Disiplin Kurulu lafını hiç sevmeyiz. Disiplin Kurulu, Galatasaraylılar aralarında olabilecek çözümsüzlüklerin, anlaşmazlıkların halledileceği en son yerdir. Burada büyükler ve abilik müessesesi devreye girer ve olaylar dostane şekilde halledilir. Bu yüzdendir ki Divan Kurulu’na sunmuş olduğumuz tüzük tadil önerilerinden bir tanesi, bir Etik Komisyonu’nun kurulmasıydı. Etik Komisyonu olsaydı, bu konu disiplin kuruluna gitmeden konular taraflar arasında dostane bir şekilde çözüldü… Disiplin Kurulu maalesef, tarafların militanları arasında bir hesaplaşma ve rövanşist davranışların masaya yatırıldığı bir kurum haline getirilmiştir. Disiplin Kurulu’nun çalışmalarına baz tutacak önceki çalışmaları ise maalesef Denetleme Kurulu’nun aracılığıyla yapılmaktadır. Bugün ibra olmamış meşruiyeti tartışılan bir denetleme kurulunun raporu ile, varsayımlar ile, bundan önce Disiplin Kurulu’nun aldığı kararların meşruiyetini, adaletini tartışılır hale getirmiştir. Oysa disiplin kurulu, derneklerin olmazsa olmaz ve büyük mahremiyeti olan, saygınlığı olan kurumlarından bir tanesidir. Geçenlerde Kalamış Tesislerimiz’de bir Divan Üyesi, bir kulüp üyesi ile güvenlik görevlisi arasında yaşanan tartışmanın şikâyet ve şahitler tarafından disiplin kuruluna verilmesi anlaşılır bir şey değildir. Disiplin kurulunu bu tür olaylarla meşgul etmek disiplin kurulunun ciddiyetini, kredibilitesini ciddi olarak zedelemektedir. Bunlara hep birlikte mâni olmamız lazım. Disiplin Kurulu’nda son yaşanan hadiseler, maalesef özellikle basına düşmesiyle Galatasarayımızın değerlerine, tarihi olgularına ve üyeler arasındaki saygınlığına gölge düşürmüştür. Bunun altından kalkmak ve bunu temizlemek biz Galatasaraylıların uhdesindedir. Nuray Dayı’nın dilekçesiyle ilgili söyleyebileceklerim bunlarla sınırlıdır.”
“Değerli Divan Üyeleri. Biz gündem maddelerini oluştururken, siz Divan Üyelerimizden ve kulüp üyelerimizden gelen sorular, temenniler ve eleştiriler çerçevesinde oluşturduk. Dolayısıyla son toplantımızdan bu zaman kadar Galatasaray Spor Kulübü’nün bağlı ortaklarını ilgilendiren ve gündeme damgasını vuran birçok hadise yaşadık. Bunlardan en önemlisi futbol şubemizi ve Sportif A.Ş.’yi ilgilendiren konular. Bakacak olursak buna, Sportif A.Ş. dönemsel bağımsız denetim kurulu raporunu KAP uygulamaları gereğince açıkladı ve resmi sitemizde de yayınlandı. Bir kere daha dehşetler görüyoruz ki Sportif A.Ş. ile Galatasaray Derneği arasında olan borç alacak ilişkisi maalesef son 2 senedir tüm genel kurullarda, tüm Divan Kurulu Toplantılarında ve çeşitli platformlarda uyarılmasına rağmen, aynı vehâmetini sürdürmeye devam etmektedir. Galatasaray Sportif A.Ş’nin, Galatasaray Spor Kulübü Derneği’nden, yani hepimizin üye olduğu, hepimizin kolektif sahip olduğu dernekten alacağı son 15 ayda tam yüzde 85 artmıştır. Bağımsız denetim kurullarının son cümlesi, tahsili mümkün görülmeyen alacak olarak nitelendirmektedir. Bunun vehâmetini, Bankalar Birliği ile yaptığımız sözleşmeyi de üstüne koyduğumuz zaman nerelere gidebileceğini bir kere daha siz Galatasaray Spor Kulübü üyelerinin dikkatine ve özellikle Galatasaray Sportif A.Ş’nin yöneticilerinin dikkatine sunmak istiyorum. Sportif A.Ş.’nin yöneticilerinden bahsetmişken, bizler Galatasaray’ın bu kadar içinde olan, her Galatasaraylı gibi emek veren kişiler olarak alıştığımız bir konu var. Galatasaray’da liyakat esastır. Dolayısıyla görevlere talip olurken, görev teklif edilirken ve bu görevler kabul edilirken ilgili şahısların bu liyakat konusunu gözden kaçırmamaları esastır. Bunun dışında başka bir kriter olamaz. Kişisel tercihler, siyasi veya ekonomik sebepler, bu atamalarda bu şirketlerin yöneticileri arasında bir tercih sebebi olamaz. Galatasaray Spor Kulübü üyeleri, Türkiye’nin en zengin insan kaynağıdır. Sık sık tüzükten dem vuran bir divan kurulu üyemiz şu ibareyi kullanır hatırlarsanız. Üye olamayan ne profesörler, ne ekonomistler, ne doktorlar var; bunları kazanalım der. Ben kendisine hak veriyorum. Üyelerimiz arasında da ne profesörler, ne yöneticiler var. Galatasaray Sportif A.Ş’ye son yapılan atama, şahsı tanımamakla beraber vicdanlarda büyük rahatsızlık yaratmıştır. Bu konunun ivedilikle çözülmesi esastır. Galatasaray Sportif A.Ş halka açık bir şirkettir. Yönetim kurulu koltukları, sponsorluklarla veya kasa kolaylıklarıyla elde edilebilecek kadar hafif yerler değildir. Bunu çok ciddi olarak bir kere daha dikkatinize sunuyorum. Bu atamayı yapan, tercih eden ve bu atamadan haberi olmayan Yönetim Kurulu Üyelerimizin de vicdanlarını önlerine koyarak bu konuyu değerlendirmelerini hem Divan Kurulu Başkanı olarak hem bir Galatasaraylı ağabeyiniz, kardeşiniz olarak tüm Divan Kurulu üyeleri adına bir kere daha sizlerden rica ediyorum.”
“Futbol şubesi geçen sene pandemiden dolayı, Türkiye’deki tüm işletmeler olarak biz de darbe aldık. 60 milyon dolara yakın bir bütçeyle ligi altıncı bitirdik. Olabilir, her zaman şampiyon olmak durumunda kalmıyor insan. 17 milyon dolar bütçe ile Trabzonspor aşağı yukarı aynı sonucu elde etti. Şimdi gelinen yer tüm işletmelerde olduğu gibi bizim kulübümüzde de ‘küçülmemiz lazım, öz kaynaklarımıza dönmemiz lazım, artık pahalı transfer yapamayız’ felsefesi benimsenmiş ki, bizim yöneticilerimiz mevcut futbolcularımızla yeniden masaya oturarak pazarlık yapmak yoluyla bu 60 milyon dolarlık bütçeyi aşağıya çekmeye çalışıyor; fakat Galatasaray günlük kararlarla ve politikalarla yönetilemez, yönetilmemeli. Mutlaka futbol şubesini yönetenlerin, kulübü yönetenlerin, Galatasaray Sportif A.Ş’yi yönetenlerin bize en az 3 yıllık bir vizyon ortaya koyması lazım. Bu söylediklerini nasıl gerçekleştirecekler. Hangi insan kaynakları imkanıyla, hangi maddi imkanlarla ve hangi bilgiyle? Galatasaray camiası bunları merak etmektedir. Yapılmış olan transferlerdeki rahatsızlıklar zaman zaman gündeme geldi; fakat gelinen aşamada hazirunun ve Galatasaray camiasının bilgilendirilmesi son derece özensiz hazırlanmış vasıfsız bir üslupla yapılan basın toplantılarıyla yapılamaz. Bu, Galatasaraylıları derinden yaralamaktadır. İletişim facialarımız her toplantıda artarak devam etmektedir. Bu konuda örnek vermek istemiyorum. Galatasaray Spor Kulübü’nün resmi sitesi kişisel bildiriler ya da kişisel pozisyon almaların aracı olamaz, buna izin verilmemeli. Bu konuda herkesi dikkatli olmaya, divan kurulumuz adına davet etmek istiyorum.”