“Hayatımızın Her Alanında Emekçi Kadınların Dokunuşları Var”

Fotoğrafçı Selin Önal “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” temalı sergisini Gençhaber’e anlattı.

Fotoğrafçı Selin Önal ile “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” temalı sergisi üzerine konuştuk. Lise yıllarından bu yana fotoğrafçılık ile ilgilenen Önal’ın; “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” adlı sergisi Sabri Başoğlu Konağı’nda “Aromatik Bitkiler Evi” ev sahipliğinde ilgilileriyle buluştu. 8-12 Mart tarihleri gerçekleşen sergide, 13 farklı emekçi iş kadının fotoğrafları yer aldı. Önal, sergisinin detaylarını Genç Haber’e anlattı.

Öncelikle fotoğraflarla olan yolculuğunuz nasıl başladı ? Bize kısaca kendinizden ve yolculuğunuzdan bahseder misiniz ?
-1990 Muğla doğumluyum. İlk olarak lise yıllarında doğa fotoğrafçılığı ile bu alana ilgi duymaya başladım. Daha sonra üniversitede iktisat okurken kısa filmler çektim, sinema topluluğunda aktif olarak yer aldım ve festivallere katıldım. Üniversiteyi bitirdikten sonra ise beyaz yakalı olarak çalışmak istemediğimi fark ettim.2 yıl düğün fotoğrafçısı olarak iş hayatında yer aldıktan sonra bebek fotoğrafçılığı üzerine eğitim alıp kendi işimi kurdum. Son 1,5 yıldır hamile, yenidoğan, yaş ve doğum fotoğrafçılığı yapıyorum.

Sergiyi gerçekleştirmekteki motivasyon kaynağınız neydi?

-Geçen yıldan beri planlamasını yaptığım daha büyük bir proje vardı. Pandemiyle beraber onu gerçekleştirmek mümkün olmadı. Fakat daha sonra yaşadığım yerdeki çalışan kadınları fotoğraflama fikri geldi. Sergi aklımda yoktu profilimde paylaşmayı düşünüyordum. Dahil olduğum “Aromatik Bitkiler Evi” diye Nur Hoca’nın başlattığı bir proje var Sabri Başoğlu Konağı’nda. Onlar da bana sergiyi teklif ettiler.

Bu sergi ile özellikle vurgulamak istediğiniz bir mesaj var mı?

– Çalışma hayatında kadınların daha görünür ve ön planda olduklarını vurgulamak istedim. Bugün erkekler baktığımız zaman fiziksel açıdan daha güçlü olsalar bile kadınlar birçok şeyi başarabilecek güçteler. Örnek verecek olursam; fotoğrafını çektiklerim arasında dönerci olan da var mimar da, kasap da var tarım çalışanları da. Ve bunlar sadece fotoğraflayabildiklerim. Kadının emeğinin küçümsenmemesi gerektiğini düşünüyorum. Ve yaşantımız üzerinde kadınların doğrudan çok önemli etkilerinin olduğunu düşünüyorum.

Fotoğraf çekimleri/proje esnasında gözünüze çarpan ilginç bir detay oldu mu?

-Dönerci kadını çekerken ilginç bir olay yaşadım en başta çekimser yaklaştı anketör olup olmadığımı sordu. Fakat daha sonra emekçi kadın diye özellikle belirtmem onun çok hoşuna gitti. Ve bu şekilde fotoğrafını çekmiş de oldum.

Fotoğraflardan sizi hikayesiyle en fazla etkileyen hangisi oldu?

-En çok internet üzerinden yiyecek ürün satışı yapan Elif Hanım’ın hayata karşı azmi ve vazgeçmeyişi beni etkiledi,. Pandemi döneminde tesadüfi bir şekilde Köyceğiz’e taşınıyorlar doğayla içi içe olmak istiyorlar. Ailecek zor dönemlerden geçmelerine rağmen hayata tutunmaktan hiç vazgeçmemişler.

Sergide hedef kitleniz kim?

-Ben sergiyi sadece kadınlar için değil herkes için açtım aslında. Hatta kadınlar yanlarında eşlerini, sevgililerini de getirsin istedim. Herkese açık sergim.

İlerleyen tarihlerde benzer işler yapmayı düşünüyor musunuz?

-Evet düşünüyorum. Daha güçlü, sesimizin yankılanacağı bir şey yapmak istiyorum . Pandemi bizi biraz yavaşlattı umarım seneye daha güzel şeyler olacak.

Sergide fotoğrafları yer alan kadınları seçerken önceliğiniz ne oldu?

-Önceliğim kadınların tek bir işte değil her alanda emek verdiklerini göstermekti .Emekçi kadın deyince aklımıza hep tarlada çalışan, temizlikçi kadınlar gibi örnekler geliyor. Oysa ki genç girişimci bir kadın da emekçi ve ben onları da dahil edip gençleri teşvik etmek istedim bu sergi aracılığıyla. Sergide insanlara anlatırken de özellikle bu durumu dile getirdim.

Fotoğrafını çektiklerim arasında evden pasta yapıp satan kadın da var; bir taraftan eğitim alıyor bir taraftan işini yapıyor. İnternet üzerinden iş yapan kadınlar da var. Aynı şekilde temizlikçi kadınlarımız var. Benim için onlarla mimar bir kadın arasında hiçbir fark yok. İkisi de emekçi kadın benim için. Bunu vurgulamak istedim. Toplumda uç noktalar vardır: yayınevi sahibi, fizyoterapist belki daha fazla hayranlık uyandırır ama bakın temizlik işçisi kadınlar da var ve onlar da emekçi demek istedim. Ya da kasap veya dönerci yani bunlar da. Bizim hayatımızın her noktasında hepsinin dokunuşu var.